KOCAELİ TEFSİRCİLERLE BULUŞUYOR PROJESİNİN KONUĞU ARŞ. GÖR. BURHAN YAZICI OLDU
Kocaeli İlahiyat Vakfı, KOÜ İlahiyat Fakültesi ve Kocaeli Müftülüğü iş birliğinde gerçekleştirilen Kocaeli Tefsircilerle Buluşuyor projesi kapsamında gerçekleştirilen seminerlerinin konuğu Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalı Arş. Gör. Burhan YAZICI oldu.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genç Mekan'da gerçekleştirilen programa Kocaeli Müftüsü Mehmet Sönmezoğlu, KOÜ İlahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalı Başkanı ve Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Mehmet Çiçek, KOÜ İlahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Sevim Gelgeç, başvuru yapan ilgililer ve öğrenciler katıldı.
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalı Arş. Gör. Burhan Yazıcı'nın gerçekleştirdiği seminerde Muhammed b. Sâib el- Kelbî ve onun tefsirciliği ele alındı. "Muhammed b. Sâib el-Kelbî (ö. 146/763), erken dönem tefsir tarihinin önemli isimlerinden biridir. Kelbî’nin ilmi kişiliği bağlamında hadisçiliği ve tefsirciliği hakkındaki değerlendirmeler farklılaşmaktadır. Genel olarak ehl-i hadisin Kelbî hakkındaki kanaatleri olumsuzdur. Ancak muhaddisler tarafından eleştirilmesine rağmen Kelbî’nin tefsirdeki otoritesi, yaşadığı dönemden itibaren kabul edilmektedir. Kelbî’nin hadisçiliği eleştirilirken tefsirciliğinin kabul görmesi, tefsir ve hadis ilimlerinin nakil geleneklerinin birbirinden farklı olmasıyla bağlantılıdır. Nitekim hadisçiliği hususunda Kelbî’yi sert bir şekilde eleştirenler dahi onun tefsirdeki kıymetini itiraf etmektedir.
Kaynaklarda tefsir sahibi olarak anılmasına rağmen eseri günümüze ulaşmamıştır. Bununla birlikte Kelbî’nin tefsire dair görüşlerinin bir kısmına, ilerleyen dönemlerde telif edilen tefsir eserleri vasıtasıyla ulaşmak mümkündür.
Tenvîrü’l-miḳbâs, büyük oranda Kelbî’nin görüşlerinden istifadeyle oluşturulan fakat erken dönem müfessirlerinden bir kısmının görüşlerini de içeren bir derleme çalışmasıdır. Bu sebeple Tefsîrü’l-Kelbî’nin tefsir literatüründe kendisine nispet edilen nakiller üzerinden tespit edilmesi daha doğrudur.
Kelbî’nin tefsir nakilleri, hicri ikinci asırda Mukātil b. Süleyman, Süfyân-ı Sevrî, İbn Vehb; hicri üçüncü asırda Yahyâ b. Sellâm, Abdürrezzâk, Hûd b. Muhakkem el-Hevvârî; hicri dördüncü asırda İshâk el-Büstî, Taberî, İbnü’l-Münzir, Semerkandî, İbn Ebî Zemenîn; hicri beşinci asırda ise Sa‘lebî tarafından aktarılmıştır. Aktarılan nakillerin çoğu Kelbî’ye nispet edilirken az bir kısmı da Kelbî aracılığıyla İbn Abbas’tan ve diğer müfessirlerden aktarılmaktadır. Dolayısıyla Kelbî, kaynaklarda hem kendisine görüşler nispet edilen bir müfessir olarak sunulmakta hem de aktarılan görüşlerin râvisi konumunda yer almaktadır. Ancak bu durum, ilgili nakillerin tamamının Kelbî’nin özgün görüşleri olduğu anlamına gelmemektedir. Kelbî; hem sahabe ve tâbiîn müfessirlerini otorite kabul ederek onların tefsire dair izahlarını aktarmış hem de yeri geldiğinde o izahları aşmaktan veya onlara ilavede bulunmaktan çekinmemiştir. Dolayısıyla Kelbî’nin tefsirciliği, bir yönüyle tefsir nakil geleneğinin parçası ve devamıyken bir yönüyle de özgün yaklaşımlar içeren bir katkıyı haizdir" diyerek sözlerini tamamlayan Yazıcı, sunumunun sonunda katılımcıların sorularını cevapladı.
Proje kapsamında son program 27 Aralık 2024 Cuma günü 18.30'de Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Sivil Toplum Kuruluşları İle İlişkiler Daire Başkanlığı Çarşı 1 Nolu Salon'da Rize Kur'an Eğitim Merkezi Arapça Öğretmeni Heybetullah Evren ile "Neshin Tarihi Süreçteki Gelişiminin Mensuh Âyetlerin Niceliğine Etkisi" konusu üzerine gerçekleştirilecektir.