Arş. Gör. Ahmet Faruk GÖKSÜN

Arş. Gör. Ahmet Faruk GÖKSÜN

GIYBET ORUCU BOZAR (MI)

04 Nisan 2023 23:06 KİVA 3033

Ramazan ayının gelmesiyle birlikte yıllardır sorulan “sakız çiğnemek orucu bozar mı” kabilinden sorular tekrar gündeme gelmeye başladı. Benim amacım bu kısır gündeme yeni bir tartışma konusu açmak değil. Nitekim dört mezhep ulemasının görüşüne göre gıybet etmek orucu bozmaz. Ancak bu konuda farklı görüşe sahip kimi fukaha var. Bunların görüşü üzerinden bu meseleye kısaca değinmek istiyorum.

Konu hakkındaki görüşleri aktarmadan önce gıybetin ne olduğunu tam olarak tespit etmek yerinde olacaktır. Çünkü bazı kimseler bir kimsede bulunan bir şeyi söylemenin gıybet olmayacağını düşünmektedir. Halbuki durum böyle değildir. Rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Gıybet nedir, bilir misiniz?" Allah ve Resulü daha iyi bilir, dediler. Hz. Peygamber: "Gıybet, din kardeşini hoşlanmadığı bir şey ile anmandır" buyurdu. Söylenen ayıp eğer o kardeşimde varsa, ne dersiniz?" diye soruldu. "Eğer söylediğin şey onda varsa gıybet ettin; yoksa, o zaman ona iftira ettin demektir." buyurdu.

Gıybetin oruca tesiri hakkındaki görüşlere gelirsek zamanının büyük alimlerinden olan ve kendisine nispetle anılan ancak tabisi kalmadığı için günümüze ulaşmayan fıkhî bir mezhebin kurucusu olan Süfyan es-Sevrî’ye (v. 161) göre yalan söylemek ve gıybet etmek orucu bozar. Bozulan orucun kaza edilmesi gerekir.

Benzer bir görüş yine fıkıh ve hadis alimi olup kendi adıyla anılan Evzâiyye mezhebinin kurucusu olarak kabul edilen Evzâî’den (v. 157) nakledilmektedir. Ona göre de gıybet etmek ve yalan söylemek orucu bozar ve kaza gerektirir.

Zâhirî mezhebinin en büyük temsilcisi olmasının yanında usulcü, fakih, muhaddis ve tarihçi olan Endülüslü İbn Hazm (v. 456) bu hükmü biraz daha genişletmektedir. Nitekim ona göre gıybet ve yalanın yanı sıra namazı terk etmek ve kasten işlenen her türlü haram orucu bozmaktadır.

Hâricîlerin günümüze ulaşan tek kolu ve Ehl-i Sünnet’e en yakın fırkası olarak bilinen, günümüzde başta Umman olmak üzere Libya, Cezayir, Tunus gibi ülkelerde tabiileri bulunan İbâdiyye mezhebinde kasten günah işlemek orucu bozmaktadır. Onlar, Gıybet abdesti bozar, oruçluyu da iftar ettirir.” şeklindeki hadise kıyasla başta gıybet olmak üzere yalan söyleme, dedikodu yapma, harama bakma, küfür etme, müstehcen konuşma ve kebâirden sayılan günahları kasten işlemenin hem abdesti hem orucu bozduğu hükmüne varmışlardır.

Naslara baktığımızda da gıybet ile alakalı zengin bir malzeme ile karşılaşmaktayız. Gerek ayetlerde gerek hadislerde gıybetin ne kadar kötü bir iş olduğuna dikkat çekilmiştir. Nitekim zandan sakınmak, lakap takmamak, fasığın haberini teyit etmeden inanmamak, peygamberin (s.a.v.) huzurunda ses yükseltmemek gibi konuların işlendiği Hucûrât suresinde gıybet için şöyle buyurulmaktadır: Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah’a gönülden saygı besleyip O’na karşı gelmekten sakının.”

Hadislerde de gıybet konusuna geniş yer ayırılmıştır. Yukarıdaki ayete benzer bir ifade hadiste nakledilmektedir. Peygamberimiz (s.a.v.) oruçlu olduğu halde gıybet eden iki kadına bir tabağa tükürmelerini emretmiş ve ağızlardan et çıkması üzerine şöyle demiştir:  “Bu iki kadın Allah’ın helal kıldığı şeylerden kendilerini tutarak, onlara karşı oruçlu oldular, haram kıldığı şeyleri yaparak da iftar edip oruçlarını bozdular. Biri diğerinin yanına oturup insanların etlerini yemeye başladılar (yani gıybet ettiler).”

Yine bağlamından kopuk olarak rivayet edilenHacamat yapan ve yaptıranın orucu bozulmuştur.” hadisi de gıybet ile alakalıdır. Süyûtî’nin Esbâbu vürûdi’l-hadîs isimli eserinde belirttiğine göre Peygamberimiz (s.a.v.) yanlarından geçerken gıybet ettiklerini duyduğu hacamat yapan ve yaptıran iki adam için bu sözü söylemiştir. Hacamat yapmanın orucu bozmadığına dair rivayet edilen hadisler bu durumu desteklemektedir.

Dört mezhep fukahasının gıybetin orucu bozmayacağına yönelik görüşleri gıybet etmenin oruca hiçbir zarar vermeyeceği şeklinde anlaşılmamalıdır. Nitekim gerek gıybet gerek diğer günahlar orucun sıhhatine zarar vermekte ve onu zedelemektedir. Mezkur fukaha bu durumu eserlerinde belirtmiş ve gıybet etmenin orucu bozmasa dahi haram olduğunu ve orucun sevabını eksilterek onun kemaline engel olduğunu vurgulamıştır. Peygamberimiz (s.a.v) ise bu durumu şöyle ifade etmiştir: Oruç, oruçluya yakışmayan şeylerle zedelenmedikçe (tutan için) bir kalkandır.” buyurdu. Ashâb-ı Kirâm: “(Oruçlu) onu ne ile zedeler?” diye sorunca Resul-i Ekrem (s.a.v.): “Yalan ve gıybetle...” cevabını verdiler.

Sonuç olarak başta gıybet olmak üzere günah işlemenin -her ne kadar farklı içtihatlar olsa da- orucu bozmayacağını söylemek mümkündür. Ancak alimlerin konu ile alakalı hadisleri yorumladığı üzere günah işlemenin hem orucun manasına aykırı olduğu hem de orucu zedelediği unutulmamalıdır. Biz orucun gayesine aykırı işler yaptıkça oruç tutmamızın bir manası kalmamaktadır. Nitekim oruç sırf mideyi yemek ve içmekten tutmak değil bilakis bütün bedeni haramlardan muhafaza etmek ve nefis terbiyesinde bulunmaktır. Yazımızı Peygamberimizin (s.a.v.) şu hadisiyle bitirelim: "Kim yalan söylemeyi, yalanla iş görmeyi ve cehaleti terk etmezse, Allah'ın, onun yemesini ve içmesini bırakmasına (oruç tutmasına) ihtiyacı yoktur."

Rabbim hepimizi orucun manasını hakkıyla idrak eden ve Ramazan ayının sonuna bağışlanmış kullar zümresine girerek ulaşanlardan eylesin.

 

Yorum Ekle

İlk Yorumlayan Siz Olun!

YAZARIN SON 5 YAZISI

Tüm Yazıları
KİVA - Kocaeli İlahiyat Vakfı

Kocaeli İlahiyat Vakfına ait kurumsal bilgilere, eğitim ve araştırma projelerine, etkinliklere, güncel haber ve bilgilere ulaşın.

KİVA

Ömerağa Mah. Alemdar Cad. No:17 K:7 Küpçü İş Merkezi
İzmit / Kocaeli (İzmit)

Dernek Yazılımı: Medya İnternet™ - Dernek Sitesi Kulga © Tüm Hakları Saklıdır.