Doç. Dr. Kadir GÖMBEYAZ

Doç. Dr. Kadir GÖMBEYAZ

HOŞGELDİN YÂ ŞEHR-İ RAMAZAN

06 Nisan 2022 00:24 KİVA 882
Onbir aylık yoldan geldik hasretle kapına
Hamdolsun bizi Yâ Ramazan, sana Kavuşturan’a…

 

Bağrında türlü türlü rahmet ve bereket hazineleri gizleyen Ramazan ayına çok şükür yeniden kavuştuk. Hem zengin hem de bir o kadar cömert bir ev sahibine misafirliğimiz başladı.

İslam’ın çok değer atfettiği bu ay, Müslümanların yaşamlarında da farklı ve özel bir yere sahip. Gerçekten Ramazan geldi mi değişik bir hava eser, hissedebilene. Tabi burada hissedebilmek de mühim. Kabına zemzem doldurmak isteyen önce kabını açık tutmalı elbette. Kap ters çevrilmişse tonlarca su dökseniz de nafile. Heybesini manevi rızıkla doldurmak, ahiretteki yerini hazırlamak isteyene büyük bir fırsat Ramazan.

Ramazan ayı yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de şöyle anlatılıyor:

Ramazan ayı, insanlar için bir rehber, onları doğru yola yöneltip kendilerine doğruyu, yanlışı gösteren mesajlar içeren Kur’an’ın vahyedilmeye başlandığı aydır. Sizden her kim bu aya erişirse bütün bir ay boyunca oruç tutsun… (Bakara Suresi, 2/185. ayet)

Ayette Ramazan’ı diğer onbir aydan daha özel ve ayrıcalıklı kılan iki hususiyet zikrediliyor: Kur’an ve Oruç.

Evet, Ramazan ayı çok kıymetlidir, çünkü onda Kur’an-ı Kerim inmiştir. Kur’an niçin önemlidir? Ayet onu da cevaplıyor: Çünkü o, insanlar için onları doğru yola götüren bir rehberdir ve onda doğru ile yanlışı ayıracak mesajlar vardır. Şimdi soralım: Kur’an olmasa insan doğru ile yanlışı bulamaz mı? Akıl ne güne duruyor? Evet akıl Allah’ın insanoğluna bahşettiği belki de en büyük nimet. Düşünsenize akıl olmayınca dinî hükümlere muhatap bile olmuyorsunuz. İnsanlar akıllarıyla bazı konularda doğru olan budur, yanlış olan budur diye ortak bir kanaate ulaşabiliyorlar. Ama akıl her zaman bu ayrımın farkında olamıyor veya oluyor ama olmak istemiyor. Akıl bağımsız değil; arzularımız, bencil ve çıkarcı tabiatımız, sonu tatlı olsa da gidişi zor olanı değil de sonunda pişmanlık ve ziyan olsa da gidişi kolay olanı, önümüzde hazır ve tatlı olanı seçme temayülümüz gibi bir sürü şey engelliyor doğruyu görmemizi. İşte burada Allah’ın tüm Müminleri kendisine sarılmaya davet ettiği kurtarıcı ipi, Kur’an, uzanıyor.

VE Oruç…

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadislerinde Yüce Allah’ın şöyle buyurduğunu bize bildiriyor: “.. Oruç ibadeti ancak benim içindir, onun mükâfatını ben veririm.” (Buhârî, Savm, 2, 9; Müslim, Sıyâm, 30)

Üzerinde biraz düşündüğümüzde hakikaten oruç ancak Allah istediği için, O’nun rızası için tutulur. Mesela namazı diğer insanlar beni görsün ve ne kadar dindar; zekatı vay be ne cömert adam desinler diye yerine getirebilir insan. Ama ya oruç.. Uzun bir yaz gününde hiç kimsenin olmadığı bir yerde bir bardak soğuk suyu kana kana içmekten bizi Allah’a olan imanımızdan başka ne alıkoyacak? Belki de gabya imanın, görmediği halde Allah’a inanmanın en âşikâr örneğidir oruç.

İçerisinde bizi kurtuluşa götüren, doğru ile yanlışı gösteren Kur’an’ı okuyup anlamaya ve hayatımıza tatbik etmeye çalışacağımız; mükâfatını Cömertler Cömerdi Yüce Allah’ın sınırsız hazinelerinden vereceği makbul oruçlarla geçireceğimiz bir Ramazan’ı yaşabilmek niyeti ve arzusuyla Ramazan-ı Şerifiniz Mübarek Olsun.

Hoşgeldin Yâ Şehr-i Ramazan…

 

 

DOÇ. DR. KADİR GÖMBEYAZ
Kocaeli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Temel İslam Bilimleri Bölümü
Kelam ve İtikadi İslam Mezhepleri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

Yorum Ekle

İlk Yorumlayan Siz Olun!

YAZARIN SON 5 YAZISI

Tüm Yazıları
KİVA - Kocaeli İlahiyat Vakfı

Kocaeli İlahiyat Vakfına ait kurumsal bilgilere, eğitim ve araştırma projelerine, etkinliklere, güncel haber ve bilgilere ulaşın.

KİVA

Ömerağa Mah. Alemdar Cad. No:17 K:7 Küpçü İş Merkezi
İzmit / Kocaeli (İzmit)

Dernek Yazılımı: Medya İnternet™ - Dernek Sitesi Kulga © Tüm Hakları Saklıdır.